19 Aralık 2009 Cumartesi

bugün-today-hoy

sakiiiiin bir cumartesi sabahı. ev arkadaşlarımın hepsi beni terk etti. durumdan şikayetçi miyim? hiç sanmıyorum. kahve ve sigara eşliğinde güzel kadınımla azıcık dedikodu yaptık. dün istanbul'u seller götürmüş. çok yoğun bir haftanın ardından evde yalnız olmak, birazdan menemen yapacak olmak ve akşama kadar en iyi arkadaşını bekleyecek olmak, pek huzur veriyor zat-ı alime.

dün gece uykuya dalmadan önce çift kişilik yatakta tekbaşına uyuyacak olmak ruhumda biraz burukluk yaratsa da uyandığımda burukluktan eser kalmamıştı. sanırım bu halime pek hızlı alıştım. "koyveripgitmişlik" adını verdiğim bu aura zaman zaman saçmaladığımı hissettirse de bir yandan epey de mutlu kılıyor bünyemi.

dil problemim de giderek komik bir hal almaya başladı. bir cümle içinde art arda üç farklı dilden kelime söylesem bile insanlar beni anlayabiliyor. ya da havadaki uyuşturucu madde oranı oldukça yüksek olduğundan artık ne desem onaylayacak insanlarla iletişim kuruyorum. şikayetçi miyim diye sorayım yine kendi kendime, yok pek değil. aslında biraz hile yapıyorum. ingiliz çocukla ispanyolca konuşup onu yeniyorum; italyan ingilizce konuşup onu da hacemat ettikten sonra egomda şahane bir tatminiyet duygusu oluşuyor.
aman bu dünyanın keyfi başka türlü çıkmaz, ki ben hala tanrı olduğumu iddia ediyorum.