15 Mayıs 2009 Cuma

uzak.


adaydı. kaleydi. tepeydi.bilmediğim bir dilin bilmediğim fonetiğiydi. beyaz olmaktı siyah olmaktı. doyasıya sarılmaktı biraz ötende durana, canını canında hissetmekti.
yemeğini, suyunu, koltuğunu, gününü, yuvanı paylaşmaktı. türlü türlü sesin birbirine karışmasıydı. hep birden kalabalıklaşmaktı. gözümün ucunda biriken damlaydı. bileğimdeki 3 renkti; sarıydı kırmızıydı yeşildi her yer. sonra hep beraber domastes hıyar doğramaktı. ihtişamlı kalelerin tarihine şaşmak, burası o kadar uzak mı diye tartışmak, olmadık yerde karşıma çıkan iran tabelalarına heves etmekti. güzdü yazdı bahardı. dudaklarımı yara eden rüzgardı. ateşti sıcaktı yakardı. kardeşti türküydü.kardeşimdi türkümdü. bir başka dildeki bir başka tezahürümdü. sokaklarında tütün aradığım kentti.
zihnimin deltasına kazınmıştı adı,
vandı.