8 Eylül 2009 Salı

madrid günlüğü

dün gece uykumdan şiddetli bi acıyla uyandım. ve uzun zaman sonra sol bacağıma kramp girmişti. bütünüyle uyandım. aklım fikrim bacağımdaydı. çok yürümüştüm çok yorulmuştum açtım sigara içmek istiyordum. bi sigara yaktım. yavaş yavaş geçiyordu. sanırım sigara iyi gelmişti. sigara da bi şeye iyi gelirmiymiş dedim annem misali. sonra annemi özlediğimi farkettim. iki gündür aramıyordum onu da, sanırım özlemiş olmalı. umarım merak etmiyordur. umarım burada bütün depresyon nedenlerimden uzakta olduğumu anlıyordur ve sırf bu yüzden bile üzülmüyordur. bacağım hala canımı yakıyor. üzerinden oniki saat geçmesine rağmen ben buradayım beni unutma diyebiliyor.
on iki saatlik değil aslında biliyorum. çok zamanların acısını çıkartıyor vücudum. hayatıma dair tedirgin olduğum her şey adına, düşündüğüm üzüldüğüm kafamı yoran tüm insanlar tüm ilişkiler adına bir tepki bu. kilometrelerce uzakta olsam da peşimden geliyorlar biliyorum. ve bir gece yarısı dünyanın bile farkında olmadığı bir kasabada fiestadan hemen sonra umutsuzluktan biraz önce sol bacağımın tombul baldırında su yüzüne çıkıyor. bu bana kavafisi hatırlattı. bütün gün sokaklarda ev arasam da hep aynı, hep aynı diye çığlıklar atıyor hücrelerim. yeni bir ülke bulamadım işte.
şimdi burada saat öğleni biraz geçmekte. penceremden sokağı göremiyorum, eminim kimsecikler yoktur ortalıkta, derin uykular vakti bu coğrafya için... ben ezginin günlüğü dinliyorum. yine ofacık bir odadayım. bilirsin işte yerde bavulum kapağı açık sonuna kadar, oraya buraya saçılmış kağıtlar. sanırım en iyi sen bilirsin benim sırtında çantayla yol alan halimi. bu yol sana çıkmıyor. halbuki iklim aynı seninle olduğum gibi sıcağı sıcak soğuğu soğuk, deniz yok burada da, kuru ve tozlu hava dudaklarımdaki çatlakları belirginleştiriyor. evet, kimse öpmüyor dudaklarımı.
ekim'e anlatacak çok hikayem var. şu an benden haberdar değil biliyorum. ama yakında pek yakında elinde kullanma talimatı ispanyolca olan oyuncaklarla gülümseyecek. dün geceyi de anlatacağım elbet; bacağımdaki krampı, zihnimdeki ağrıları, ezginin günlüğünü ne kadar çok sigara içtiğimi...
bu su hiç durmayacak ama, sana doğru akacak...