5 Mayıs 2010 Çarşamba

pinokyo

ne güzel sürpriz bu böyle hoşgeldin. daha diyecek cümlem yok sana. zaten çikolatanın yerini biliyorsun bardaklar sağdaki dolapta havlunu daha dün yıkadım üşenme de bi duş al bari! yoldan geldin acıkmışsındır poğaça yapmıştım sıcaktır fırının içinde.
uyu istersen biraz, çeviriyi sonra yaparız. biraz babanı anlatırsın bana, ben de annemi anlatırım. ne güzel türkü sölediğini ne güzel yemek yaptığını. sonra beraber tahtaya vururuz. bozulmasın şu an. sen uyu biraz. sen uyurken ben kostümleri denerim. tamam söz aynen paketleyi yerlerine koyarım. hadi sen al battaniyeyi üstüne. bana bakma ben aklımı yitirmek üzereyim. bana pinokyo olacağım diyorsun. senin o halini görmezsem ölürüm. valla da ölürüm billa da ölürüm. hatırlat bir ara kazağını dikeyim. kolunun altı sökülmüş. ben geleyim, söz verdin tekneyle gezdireceksin beni. şöyle hafif güneş yanığı omuzlarımda. ada gibi olmaz tabi ama napalım bu da böyle olsun.
çok özlemişim aslında. özlemekten yorulmuşum. ama hiç vazgeçmemişim. vazgeçmemişim değil mi? canım desem sana sen de anlasan. canım dostum, canım arkadaşım, canım... hayatımın aşkının bir kukladan ibaret olacağını nereden bilebilir ki insan? olsun varsın, şimdi sen uyu biraz en çok uyur halini seviyorum, benle dalga geçemiyorsun böylece.

ben bu şarkıyı sana yazdım çocuk, çok uzağa gitsen de hep içimde yaşayasın diye.
mırıldandığımda bil ki seni çağırıyorum en derinimden.
iyi ki varsın, en güzel tesadüfüm en güzel sürprizim en sevdiğim kuklam.